Examples of using Mutlu sonlara in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sanırım mutlu sonlara dayanamıyorum.- Sekizinci.
Mutlu sonlara deli olurum.
Ben de böyle mutlu sonlara bayılırım.
Bilirsin ben-- Mutlu sonlara bayilirim.
Bir yazar olarak, mutlu sonlara hemen inanırım.
Bilirsin ben-- Mutlu sonlara bayilirim.
Sanırım Noel Babanın durumunu çoktan farketti… Ve ben mutlu sonlara gayet inanan biriyim… sadece hikaye'' Hank ve Karen'' olunca iş değişiyor.
Artık her şeyin tersine döndüğü, kötülerin mutlu sonlara sahip olabileceği bir dünyanın zamanı.
Sen kendini biliyorsun tatlım kendini yiyip bitiren bağımlılık fobisi olan birisisin ve mutlu sonlara inanmazsın.
Ben de mutlu sonlara inancımı. Evet, o tüm parasını kaybetti.
Ama… gerçek dünyadaki mutlu sonlara… pek inanmazdım- şimdiye kadar.
Ama… gerçek dünyadaki mutlu sonlara… pek inanmazdım- şimdiye kadar.
Ama… gerçek dünyadaki mutlu sonlara… pek inanmazdım- şimdiye kadar.
Göz kamaştırıcı filmlere ve mutlu sonlara alışkın bir stüdyo ki o zamanlar öyleydi ve bu yıllarca böyle devam etti evliliğe ve Amerikan yaşamına ışık tutulan gerçekçi bir filme nasıl bir mutlu son koyacağını bilemez.
Göz kamaştırıcı filmlere ve mutlu sonlara alışkın bir stüdyo… ki o zamanlar öyleydi ve bu yıllarca böyle devam etti… evliliğe ve Amerikan yaşamına ışık tutulan… gerçekçi bir filme… nasıl bir mutlu son koyacağını bilemez.
Bizim mutlu sonumuz buydu. Ama artık hepsi gitti.
Ben de mutlu sonların, Hollywoodda bir kasada saklı olduğunu söylerdim.
Mutlu sonları seviyorum!- Sen mi?
Kötülerin mutlu sonu olmaz.
Mutlu sona Joe Carroll ulaşacak!