Examples of using Mutlu ya da in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Durum şu ki kızınız evliliğin sanıldığından daha ciddi bir şey olduğunu, işin ucunda hayat boyu mutlu ya da mutsuz olmak bulunduğunu,
yerde bulma tehlikemiz de o kadar büyüktü. Yani bir insanın yalnız kalmaya hakkı olan yerde, mutlu ya da sessizce, acıdan mahvolmuş biçimde.
Tamamen senin emrindeyiz. Mutlu ya da mutsuz canlı
Asla mutluluğu ya da sevgiyi hayal etmedim.
Belki sonsuza dek mutluluğa, ya da belki bir faciaya.
Mutluluğa ya da çaresizliğe mahkum.
Şimdi, mutluluğa ya da refaha gelelim.
Asıl gerçek şu ki; sanırım çok fazla mutlu… ya da hoşnut olmak istemiyorum.
Asıl gerçek şu ki; sanırım çok fazla mutlu… ya da hoşnut olmak istemiyorum.
Sevgili Anneme belki de bu dünyada mutluluk ya da mutsuzluk diye bir şey yok.
Kişiyi belirli bir şekilde, sinirlilik, mutluluk, ya da iştah ve renklere eğilimle hale getiren şey nedir?
Geçirdiğin yılı düşünüp yeniden kafanda canlandırdığında,… mutluluktan ya da üzüntüden gözünden yaşlar gelmiyorsa… o yılı boşa harcanmış olarak görebilirsin'' derdi.
Geçirdiğin yılı düşünüp yeniden kafanda canlandırdığında, mutluluktan ya da üzüntüden gözünden yaşlar gelmiyorsa o yılı boşa harcanmış olarak görebilirsin'' derdi.
Geçirdiğin yılı düşünüp yeniden kafanda canlandırdığında, mutluluktan ya da üzüntüden gözünden yaşlar gelmiyorsa o yılı boşa harcanmış olarak görebilirsin.
Var olduğuna dair sezgisel farkındalık ve bu varoluşun bilinci ve büyük mutluluk ya da neşe, o alanda ortaya çıkan.
Mutlu ya da üzgün.
Tanrılarla mutlu ya da mutsuz olmak!
Ailem yok, mutlu ya da değil.
O umurumda değil mutlu ya da değil.
Nişanlım daha mutlu ya da destekleyici olamazdı.