MUTLULUKLARI in English translation

happiness
mutlu
saadet
joys
neşe
sevinç
zevk
joyun
eğlence
keyif
haz
mutluluk
keyfi
happy
mutlu
memnun
hoşnut
mutluyum
kutlu olsun
sevindim
neşeli

Examples of using Mutlulukları in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Çocuksu oyuncaklarımız, bize bütün mutlulukları… getirecek sanıyoruz… ve çocuk odalarımız, bütün bir dünya sanki.
And our nursery is the whole wide world. We think our childish toys bring us all the happiness there is.
Çocuksu oyuncaklarımız, bize bütün mutlulukları… getirecek sanıyoruz… ve çocuk odalarımız, bütün bir dünya sanki.
And our nursery is the whole wide world. bring us all the happiness there is… We think our childish toys.
Mesela:'' Gerçek aptallar… kendi mutlulukları için fazlasıyla hassas olanlardır.
Who are too practical for their own happiness. Oh, something like, the real fools are the ones.
Mesela:'' Gerçek aptallar… kendi mutlulukları için fazlasıyla hassas olanlardır.
Something like, the real fools are the ones… who are too practical for their own happiness.
Görünüşe bakılırsa onları sana verebilecek bir adam bulmuşsun. Çok sevindim. Dünyadaki tüm mutlulukları hak ediyorsun ve.
You deserve all the happiness in the world… and you found a guy who can give it.
Halkımızın geçimi, gelecekleri ve mutlulukları ilk yerleşkenin başarısına bağlıydı.
The livelihoods of our people, their future and their happiness, were all bound up in the success of our first settlement.
sarıldığınız tüm umut ve mutlulukları yok etmeyi yaşama amacım haline getiririm.
only destroy your careers, but to obliterate all hope and happiness that you manage to cling to.
Bazen karşımıza en büyük mutlulukları getiriyor ve bazen de dünyadaki en kötü şeyleri.
Sometimes it brings you such joy, and sometimes it brings you the worst things in the world.
Dünyadaki tüm mutlulukları hak ediyorsun ve görünüşe bakılırsa onları sana verebilecek bir adam bulmuşsun.
You deserve all the happiness in the world and you found a guy who can give it.
Mutlulukları için çocuklarınızı arayışa cesaretlendirin. Sonunda ne kadar uzağa giderlerse gitsinler.
Encourage the quest for happiness in your children, even if it takes them very far away from you.
Ve hepinize bu dünyadaki tüm mutlulukları diliyorum. Burada olmaktan onur duyuyorum.
And I wish you all the happiness this stupid world can muster. I am so honored to be here.
Burada olmaktan dolayı onur duyuyorum ve size bu aptal dünyanın toplayabileceği tüm mutlulukları diliyorum.
I am so honored to be here and I wish you all the happiness this stupid world can muster.
Onun için yaptığın şeylerden sonra dünyadaki bütün mutlulukları tatmanı istiyor.
And for everything that you have done for him, he wishes you all the happiness in the world.
kendi sağlığımız ya da başka insanlarınkini, mutlulukları ve rızklarımızı ve hatta en kötüsü,
for other people's health and happiness and livelihoods, and in the very worst case scenario,
Onun odasına girdiğin için mutlu olacağımı düşünmedin değil mi?
You didn't think I would be pleased you went to his rooms did you?
Sana ve Ingride mutluluklar diliyorum. Geldin.
You came. I want to wish you and Ingrid every happiness.
Sana ve Ingride mutluluklar diliyorum. Geldin.
I want to wish you and Ingrid every happiness. You came.
Sana ve Ingride mutluluklar dilemek istedim. Geldin.
I want to wish you and Ingrid every happiness. You came.
Sana ve Ingride mutluluklar dilemek istedim. Geldin.
You came. I want to wish you and Ingrid every happiness.
SelectX Nancy, şimdi mutlusun ama babam bunu öğrendiğinde ben.
But when my father finds out, i'm… nancy, you happy now.
Results: 117, Time: 0.0263

Mutlulukları in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English