Examples of using Nadiayı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama beni Nadiadan uzaktayken aradın.
Belki de o lağım faresi Nadianın Pragda çaldığı küpelerin yenisini alabilirsin.
Nadiam… Teniste de bir harika.
Benim Nadiamın nereden olduğunu bilmek istiyorum.
Lütfen sadece bana Nadiamın nerede olduğunu söyleyin.
Kayınbiraderlerim Nadiacığım bana, anneniz için hep bir plaj evi istediğinizi anlattı.
Nadiam bunu almanızı isterdi.
Nadiam ailesine karşı çok cömertti.
Ancak Nadianın nazik ve sadık bir kalbi vardı,
Tamam sıra Nadiada. Anlatacak bir sırrı varmış.
Ama Nadiayla daha sonra bir işimiz var. Tabii ki çok isterdim.
Nadiayla konuşmak istiyor.
Şimdi içeri girecek ve Nadianın hazırladığı yemeğin tadını çıkaracağız.
Şanslıydılar. Nadiada SYPye girebilen bir dizüstü bilgisayar var.
Nadianın bununla ilgisi yok.- Kızın nasıl?
Nadiaya merak etmemesini, beni bir daha görmeyeceğini söyleyin.
Şanslıydılar. Nadiada SYPye girebilen bir dizüstü bilgisayar var.
Çok lezzetliler. Nadiaya çok küçükken nasıl yapılacağını öğrettim.
Doktorlar Nadianın tedavisini burada… tamamlayabileceğine dair garanti verdi.
Nadianın kurtulacağına olan inancın ne oldu?