NADIAYI in English translation

nadia
nadya
nadja

Examples of using Nadiayı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ama beni Nadiadan uzaktayken aradın.
But you called me away from Nadia.
Belki de o lağım faresi Nadianın Pragda çaldığı küpelerin yenisini alabilirsin.
Maybe you could replace those earrings that street rat Nadia stole in Prague.
Nadiam… Teniste de bir harika.
My Nadia, so magnificent on the court.
Benim Nadiamın nereden olduğunu bilmek istiyorum.
I want to know where my Nadia is.
Lütfen sadece bana Nadiamın nerede olduğunu söyleyin.
Please. Please just tell me you have my Nadia.
Kayınbiraderlerim Nadiacığım bana, anneniz için hep bir plaj evi istediğinizi anlattı.
Little brothers-in-law, my Nadia told me you always wanted a beach house for your mom.
Nadiam bunu almanızı isterdi.
My Nadia want you have this.
Nadiam ailesine karşı çok cömertti.
My Nadia very generous to family.
Ancak Nadianın nazik ve sadık bir kalbi vardı,
But Nadia had a kind and loyal heart…
Tamam sıra Nadiada. Anlatacak bir sırrı varmış.
Okay, now, Nadia-- she has secret to tell.
Ama Nadiayla daha sonra bir işimiz var. Tabii ki çok isterdim.
Absolutely wish I could, but, uh… Nadia and I have a thing later.
Nadiayla konuşmak istiyor.
He wants to talk to Nadia.
Şimdi içeri girecek ve Nadianın hazırladığı yemeğin tadını çıkaracağız.
So we're gonna go inside now and enjoy the food that Nadia prepared for us.
Şanslıydılar. Nadiada SYPye girebilen bir dizüstü bilgisayar var.
Nadia has a laptop with a. lucky break.
Nadianın bununla ilgisi yok.- Kızın nasıl?
Nadia has nothing to do with this. how's your daughter?
Nadiaya merak etmemesini, beni bir daha görmeyeceğini söyleyin.
She doesn't need to worry about seeing me again. Look, tell Nadia.
Şanslıydılar. Nadiada SYPye girebilen bir dizüstü bilgisayar var.
Lucky break. nadia has a laptop with a.
Çok lezzetliler. Nadiaya çok küçükken nasıl yapılacağını öğrettim.
They're delicious. i taught nadia how to make them when she was very little.
Doktorlar Nadianın tedavisini burada… tamamlayabileceğine dair garanti verdi.
The doctors at the hospital assured me nadia will be able.
Nadianın kurtulacağına olan inancın ne oldu?
Eliminate her. and what about your faith that nadia will survive?
Results: 125, Time: 0.0219

Top dictionary queries

Turkish - English