NADIR GÖRÜLÜR in English translation

• rare
• uncommon
• you rarely see

Examples of using Nadir görülür in Turkish and their translations into English

Bu, geniş format filmde nadir görülür. Genellikle sığ mekan kullanılır.
This was rare in widescreen cinematography, usually shallow staging was used.

Nadir görülür ama o ağrı kesiciye alerjisi olduğunu düşünüyorum.
It's rare, but I think he's allergic to NSAID.

Oldukça nadir görülür.
That's rare.

Nadir görülür ama daha önce de görmüştüm.
It's rare but I have seen it before.

Bu nadir görülür.
That's rare.

Nadir görülür ama olabileceği bilinen bir şey.
It's rare, but it's been known to happen.

Turner ve Mason arasındaki ilişki nadir görülür, ikisi de alfa.
Like two Alpha males co-existing. The dynamic between Turner and Mason is rare.

Çok nadir görülür, ama iyileştirebiliriz.
It's rare, but we can treat it.

Nadir görülür.
That is rare.

Nadir görülür! Kalıtsaldır da.
It's also hereditary. It's very rare.

Nadir görülür! Kalıtsaldır da.
It's very rare. Oh, it's also hereditary.

Nadir görülür.
That's rare.

Gençlerde nadir görülür, ama mümkün.
It's rare in teens, but it can happen.

Nadir görülür. Kızımdaki gibi.
That is rare. Like my daughter.

Nadir görülür ama daha önce karşılaştım.
It's rare, but I have seen it.

O tarz adamlar nadir görülür ve korkunçturlar.
Those kinda guys are rare and they're terrible.

Çok nadir görülür.
It's extremely rare.

Nadir görülür ama olabilir.
It is rare, but it does happen.

Burada büyük baliklar nadir görülür. Onlari besleyecek kadar canli av yoktur.
Large fish are rare down here- there's not enough live prey to sustain them.

Çok nadir görülür.
Is extremely rare.