NAKIT ÖDEME in English translation

paid cash
nakit öde
peşin ödeyecek
peşin para öde
için nakit parayla
cash payment
nakit ödeme
pay cash
nakit öde
peşin ödeyecek
peşin para öde
için nakit parayla
paying cash
nakit öde
peşin ödeyecek
peşin para öde
için nakit parayla

Examples of using Nakit ödeme in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Nakit ödeme yapacağım.
I'm paying in cash.
GBK üyelerine nakit ödeme yapılır ama Bonzinin ailesi lüks içinde yaşıyor.
But Bonzi's family lives large. SBK members mostly get paid cash.
GBK üyelerine nakit ödeme yapılır ama Bonzinin ailesi lüks içinde yaşıyor.
SBK membersmostly get paid cash, but Bonzi's family lives large.
İnsanlar nakit ödeme yaptıklarında bunun tek bir anlamı vardır.
It usually means one thing. Now, when people pay in cash.
İnsanlar nakit ödeme yaptıklarında bunun tek bir anlamı vardır.
When people pay in cash, it usually means one thing.
Hastalarının hepsi nakit ödeme yapardı.
Every one of her patients paid in cash.
Senatör Libby en azından üç kere nakit ödeme aldı.
Senator Libby took at least three payments in cash.
Ona yaptıracak bir işim var nakit ödeme yaparım.
I got a job for him. I pay cash.
Odayı kredi kartıyla tutar, ayrılırken nakit ödeme yaparmış.
Held the room with a credit card and then paid with cash when he left.
Japonyada, müzeler nakit ödeme yapar.
In Japan, they… The museums pay in cash.
Zanlımız tanınmamak için nakit ödeme yapıyor.
Our killer pays in cash to avoid identification.
Hayır, bu tanıyı koyduğu herkes nakit ödeme yapıyormuş.
No. Everyone with this diagnosis was paying cash.
Aramasının izini bir öde- konuş telefona kadar sürdük, nakit ödeme yapılmış.
We have traced the 999 call to a pay-as-you-go mobile, paid in cash.
Ah, hayır, nakit ödeme yapacağım.
Oh, no, I will pay in cash for that too.
Yani kefaletçiler genellikle nakit ödeme alır.
I mean, bail bondsmen often get paid in cash.
Sizin kadar hızlı olmasın, nakit ödeme bile yaptı.
Paid in cash, quick as you like.
Sonra Nassauya giden bir tekne için nakit ödeme yapacaksınız.
Then you will pay cash for a charter boat to Nassau.
Kapının altından atılan bir zarfla nakit ödeme yapılmış.
Pushed under the door. The method of payment was cash in an envelope.
Ekimden önce kırdığını sigortaya başvurup nakit ödeme aldığını.
Made an insurance claim, taken a cash payout.
Bu sefer de nakit ödeme yapacağım.
I will be paying in cash.
Results: 66, Time: 0.0343

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English