NASIL YAŞAYACAĞIMI in English translation

• how to live
• mehow to live

Examples of using Nasıl yaşayacağımı in Turkish and their translations into English

Nasıl yaşayacağımı bulmam gerekiyordu.
I had to figure out how to live.

Bana nasıl yaşayacağımı söyledin.
You have taught me how to live.

Bana nasıl yaşayacağımı söyledin.
You taught me how to live.

Bana hayatı nasıl yaşayacağımı öğretti.
And taught me how to live life.

Söyleme bana Hayatımı nasıl yaşayacağımı.
Just don't tell me How to live my Iife.

Bana nasıl yaşayacağımı öğretme!
Don't teach me how to live!

Nasıl yaşayacağımı bana sen söyleyemezsin.
You don't tell me how to live.

Hayatımı nasıl yaşayacağımı ben seçerim.
I choose how to live my life.

Nasıl yaşayacağımı tam olarak bilmiyorum.
I don't know how to be in the world at all.

Artık hayatı nasıl yaşayacağımı bilmiyorum.
I just don't know how to live a life anymore.

Kendi hayatımı nasıl yaşayacağımı biliyorum.
I know how to live my own life.

Bana hayatımı nasıl yaşayacağımı söyleyemezsiniz.
You can't tell me how to live my life.

Devlet yetkilileri nasıl yaşayacağımı söylüyor.
Government officials telling me how I should live.

Devlet yetkilileri nasıl yaşayacağımı söylüyor.
Telling me how I should live. Government officials.

Nasıl yaşayacağımı sana soracak değilim.
You don't need to tell me how to live.

Ben nasıl yaşayacağımı bilmiyorum, baba.
I don't know how to live, father.

Hayatımı nasıl yaşayacağımı bana söylemeyi bırak.
Stop telling me how to live my life.

Onlar olmadan nasıl yaşayacağımı bilmiyorum.
I don't know how to do this without them.

Bana nasıl yaşayacağımı öğretir misin?
Can you teach me how to live?

Bana tekrar nasıl yaşayacağımı öğreten adam.
He's the man that taught me how to live again.