Examples of using Nuhun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bildiğim bir şey var, o da Jeanne dArc Nuhun karısı değildi.
Kesinlikle doğru. Dalgalar doğrudan Nuhun tümöründe buluşuyor.
Kesinlikle doğru. Dalgalar doğrudan Nuhun tümöründe buluşuyor.
Bu yüzden lakabım, Nuhun Salyangozu.
Biliyor musunuz, Ha Ninin lakabı'' Nuhun salyangozu'' dur!
Onlardan önce Nuhun halkı, Resliler ve Semud da yalanlamıştı.
Allah inkar edenler hakkında Nuhun karısı ile Lutun karısını misal verdi.
Allah, inkar edenlere, Nuhun eşini ve Lutun eşini örnek verdi.
Allahın sizi Nuhun milleti yerine getirdiğini ve vücutça da onlardan üstün kıldığını hatırlayın,
Onlardan önce de Nuhun ve Âdın ve ordular sahibi Firavunun kavimleri, yalanladılar.
Onlardan önce Nuhun halkı, Resliler ve Semud da yalanlamıştı.
Onlardan önce de Nuhun ve Âdın ve ordular sahibi Firavunun kavimleri, yalanladılar.
Ve ondan önce Nuhun halkını da; onlar çok zalim ve çok azgın kimselerdi.
Doktor Faustusta, Thomas Mann Nuhun oğlu Hamın doğuşunu doğarken gülen evlat olarak anlatır.
Ve ondan önce Nuhun halkını da; onlar çok zalim ve çok azgın kimselerdi.
Ve ondan önce Nuhun halkını da; onlar çok zalim ve çok azgın kimselerdi!
Onlardan önce de Nuhun halkı yalanlamıştı.
Eliot Arnoldın hikayesi Nuhun hikayesine çok benzer, Aralarındaki tek fark Eliotun Miamide yaşamasıdır.
Nuhun gemisi hakkinda yazilar yazan kisi mi, yoksa onunla Hudson nehrinde açilan kisi mi olmak istersin?
Ve ondan önce Nuhun halkını da; onlar çok zalim