Examples of using O ışığı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O ışığa ulaşmak yıllar sürdü.
Steve, o ışığa ihtiyacımız var.
O ışık, karşı yönden gelen bir trene ait olabilir.
Her gece iskelenizin sonundaki o ışığın yanıp sönüşünü görebiliyorum.
Penceredeki o ışık da güneş ışığı. .
O ışığın ötesinde.
Yine o ışık!
Ve o ışığın adı'' hakikat.
O ışık ambardan geliyordu, değil mi?
O ışığın içinde, beyaz kanatları olan çok güzel genç bir adam gördüm.
O ışık yeşildir.
Eğer o ışık sönerse.
Evet. O ışığa ne diyordunuz?
Evet. O ışığa ne diyordunuz?
O ışık seni yakar. Dikkatli ol.
O ışık seni yakar. Dikkatli ol.
O ışıktan sonra, ben… ormanda uyandım.
O ışıktan sonra… ormanda uyandım. Bilmiyorum.
Bilmiyorum. O ışıktan sonra… ormanda uyandım.
Ve eğer o ışık çok yakınına gelirse… karadelik tarafından yutulur.