Examples of using Odda in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
MiXosc od pierwszego wejrzenia'' Fakat, bunun icin bir pazar mevcut degil.
Onun oda arkadaşı olmak başka şey sevmek ise bambaşka bir şey.
Bu köhne oda bile o kadar kötü değil.
Valerianda oda ayırtıp aynı zamanda bana parlıyorsun.
Od, sakın ona yaklaşma.
Od… Lütfen bana yardım et!
Od, beni bırakma.
Biraz daha oduna ihtiyacımız var, ne kadar kuru olursa o kadar iyi.
Yeni oda, yeni maaş.
Güzel odadır, bekar işi.
Hangi odaydı?
Orada kaç oda olduğundan emin değilim.
Reg yolun karşısında oda tuttu ve giren çıkanları filme çekti.
Bence bıçak oduna çarptı ve metalden bir parça bıraktı.
Hatta odundan da fazla.
Yeni oda, elbiseler, yeni imaj.
Yarın da oda hesabına yazdırıp masör çağırırız.
Onlara oda anahtarımı vermekle hata mı ettim?
Oda kalmamış.
Od Ana: Ateşin ve ocağın tanrıçası.