Examples of using Okumamı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Benden okumamı istedi.
Gerçekten bir şeyler okumamı istiyor musun?
Çizgi romanının tamamını okumamı görmek ister misin?
Spek senaryosu yazıp benden okumamı istedi.
Benden, size bu zırvalığı okumamı istediler.
Bunu da mı okumamı istiyorsun?
Küçük Terzi, kitabı ona okumamı istiyor.
Ama beşiğine girip ona masal okumamı istiyor.
Son duğanı mı okumamı istersin?
Simon, ölüm biyografisini kendisi yazmıştı. Benim okumamı istedi.
Sana haklarını mı okumamı istiyorsun?
Dr. Kinsey şu an benim sayaç okumamı görse çok şaşırır gerçekten.
Bunu nasıl okumamı beklerler.
Er ya da geç okumamı isteyeceksin nasılsa.
Gece yarısı beni kaldırdı ve Nerudanın şiirlerini okumamı istedi.
Beni bırakacağını söyledin, okumamı istediğin şeyi okudum. .
Bunu yüksek sesle okumamı söylemiştim.
Beethoven. Kanat tarafında durmamı ve onun yerine okumamı istedi.
Çocuklar. Sadece yelken okumamı yapmalıyım.
Ve benden size, bunu okumamı istedi.