Examples of using Olmak istemezsin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sokakta bu elbise ile vurulmuş olmak istemezsin tatlım.
Afrikaya kötü bir şeyler yapan… ilk beyaz adam olmak istemezsin.
Hapisteki en çok makyaj yapmış adam olmak istemezsin.
İnan bana, bu dünyanın bir parçası olmak istemezsin.
Onun arkadaşı olmak istemezsin.
Ve karanlık çökünce de burada olmak istemezsin, güven bana.
Öyle ya da böyle, aralarına giren adam olmak istemezsin.
Benimle olmak istemezsin. Uzak dur.
Merhaba. Jody, sağ kolu olmak istemezsin.
Güven bana, silahlı olmak istemezsin.
Yalan söylediğim zaman yakınımda olmak istemezsin.
Güven bana, silahli olmak istemezsin.
Böyle bir gecede sırılsıklam olmak istemezsin.
İnan bana, iş konuşurken burada olmak istemezsin. Uyuya falan kalırsın.
Beş dakika içinde burada olmak istemezsin.
İnan bana, iş konuşurken burada olmak istemezsin.
Güven bana benim yerimde olmak istemezsin.
Onun gibi olmak istemezsin.
Polis katili olmak istemezsin.
Bu kötü giderse içeride olmak istemezsin.