Examples of using Olmazsak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Onları tutmak için orada olmazsak, düşecekler.
Biz olmazsak o bir hiç.
Düşünüyordum da… eğer birlik olmazsak kimse buradan sağ çıkamaz.
Ona engel olmazsak, listedekileri tek tek avlayacak.
Dikkatli olmazsak ormandaki bütün dükkanları kapatacaklar.
Ee, eğer biz oralarda olmazsak, onlar bunu fark edecektir.
Ama orada olmazsak, cevap teslim edilemez, değil mi?
Ve eğer birlikte olmazsak, ayrılırsak ne olacak?
Biz mekikte olmazsak General Kenobi tuzağa düşebilir.
Sen ve ben dikkatli olmazsak, sonumuz Tug Daniels gibi olacak.
On saniye içinde orada olmazsak, bizim için bir Jumper gönderin.
Bencil olmazsak gerçeğe ulaşabiliriz.
Olmazsak ceza da verecek misin?
Ve dikkatli olmazsak, zincir reaksiyon bizi
Dikkatli olmazsak dinlenme odasını da alır.
Eğer dikkatli olmazsak, bizden birisi yaralanacak.
Teslim olmazsak uçağı ele geçirmeyi. Çok ta ciddiler.
Dikkatli olmazsak, Paris yakında Çeçenistan olacak!
Birimiz olmazsak öbürümüz ölür, anlıyor musun?
Ama ikna olmazsak Taotie için geri geleceğiz.