Examples of using Omurgaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Omurgaya ulaşana dek mutfaktan geçip ilerleyeceğiz. Buradan.
Bir tür ahşap çubuk kafayı omurgaya bağlıyor.
Sternumun altından girip omurgaya doğru ilerle.
Çok eskiden kalma bir ritüel biliyorum vücut enerjisini omurgaya yolluyor.
Yırtığı hemen düzeltip kıskaçları alarak omurgaya kan akışını sağlamalıyız.
Sol taraftan, buradan girdi ve omurgaya doğru yol aldı.
Şimdi gövdeyi 90 derece eğerek aynı şeyi omurgaya yap.
Bir Kadırga direğinin sahip olabileceği en yüksek omurgaya sahiptir.
Bin bıçak darbesi veya omurgaya bir kurşunla.
Retroperiton üzerinden omurgaya ulaşacaksın ve ben de L5 ve s1i kemik greftiyle birleştireceğim.
kafamızda dev bir başlıkla saatlerce duruyoruz ve bu omurgaya zarar verebilir.
Milyonlarca yılda, bu basit yapı bizi ayakta tutan omurgaya doğru evrilecek.
Biraz sağa doğru uzatın, omurgaya kadar uzanan.
Omurgaya, böyle muazzam bir güçle baskı sarf eden şey görebileceğimiz,
Omurgaya bu kadar yakın yaralanmalarda… ama dediğim gibi, henüz bir şey söylemek için erken. her zaman kaygılanırız.
Omurgaya bu kadar yakın yaralanmalarda… ama dediğim gibi, henüz bir şey söylemek için erken. her zaman kaygılanırız.
Omurgaya bu kadar yakın yaralanmalarda… ama dediğim gibi, henüz bir şey söylemek için erken. her zaman kaygılanırız.
Omurgaya bu kadar yakın yaralanmalarda… ama dediğim gibi, henüz bir şey söylemek için erken. her zaman kaygılanırız.
Kurşunlardan birinin çıkış izi var, ve ikincisi de başlangıçta omurgaya saplanmış.
Ampute edilen bacaktan alınacak vaskülarize fibuler grefi sağ bacağı ve pelvisi omurgaya bağlamak için kullanmayı planlıyor.