Examples of using Ona çarptı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Lamba ararken bir şey ona çarptı.
Sokaktan gelen bir araba ona çarptı.
Evet. Adamın birisi kazara ona çarptı ve.
Belki acımıştır? Ona çarptı.
Sonra sarhoş olarak traktörü kullandı ve ona çarptı.
Adamın birisi kazara ona çarptı ve.
Yorgundum, kaydım, posizyonumu değiştiriyordum ve dirseğim ona çarptı.
Sonra bu büyük beyaz araba kavşaktan hızla çıkıp ona çarptı.
Tam beni ısırıyorken güneş ona çarptı.
baban arabadan indi… ve başka bir araba ona çarptı.
Şey, sanırım pencerenin kenarından bir şey düştü… yukarılarılardan bir yerlerden ve ona çarptı.
Bu akşam, sahte kimliğinde 21 yaşında olduğu yazan 19 yaşındaki bir çocuk adı'' The Break'' olan bir barda içip sallanarak dışarı çıktı ve bir araba ona çarptı.
Biri ona çarptı ve hem o, hem kendisi, hem başka birileri… hepsi öldüler.
Muhtemelen kamyon ona çarpmadan önce oluşan bir yara.
İddia makamı ona çarptığını kanıtlayamaz, sen de öyle.
Okuldayken oğlum koridorda ona çarpmış. Ne oldu?
Yani? Muhtemelen kamyon ona çarpmadan önce oluşan bir yara?
Okuldayken oğlum koridorda ona çarpmış. Ne oldu?
Ona çarpmadan önce seni gördü mü?
Büyükbabam araba ile ona çarpmış. Çok aptalcaymış.