ONA ARTIK in English translation

him anymore
artık onu
artık ona
artik onu
artık canavarın uykuya daldığına inanıp ona
daha fazla onun
him any more
artık onu
ona daha fazla
artık onun
onu daha fazla
ona inanıyorsun biliyorum ama ben ona önceden güvendiğimden daha fazla
ona başka
him now
onu şimdi
onu hemen
artık onu
şu an onu
anda onu
şu an onun
onu derhal
şu anda onun
şimdilik onun
her that i was no longer

Examples of using Ona artık in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ona artık ihtiyacın yok.
You don't need her anymore.
Ona artık nasıl bakacağımı bilemiyorum.
I don't know how to look at him anymore.
Söyle ona artık bir rakibi var.
Tell her she's got competition.
Ona artık ihtiyacım yok.
I don't need her any more.
Ben de ona artık yardımcı olamayacağımı söyledim.
And I just told her I can't help her anymore.
Ona artık daha fazla ne diyeceğimi bilemiyorum.
I don't know what to say to her anymore.
Ona artık ihtiyacı olmayacak.
Won't be needing her anymore.
Padre'', Ona artık dokunmama izin vermiyor.
Padre, she no let me touch her anymore.
Ona artık yalan söyleme.
Don't lie to her anymore.
Ona artık ihtiyacı yoktu, bu yüzden ona kapıyı gösterdim.
Didn't need her anymore, so I showed her the door.
Ve ona artık gına geldi.
And he's been through enough already.
Ona artık ne söyleyeceğimi bile bilmiyorum.
I don't even know what to say to him anymore.
Biliyorum. Ama ona artık yalan söyleyemem.
I know, but I can't lie to him anymore.
Ama ona artık yalan söyleyemem.- Biliyorum.
I know, but I can't lie to him anymore.
Ona artık Gustus bakıyor.- Yavru?
Gustus cares for him now.- The pup?
Ona artık Gustus bakıyor.- Yavru?
The PUP- Gustus cares for him now.
Ona artık ihtiyacımız kalmadı.
There's no need for her anymore.
Elbette ona artık yardım etmek istemiyorum.
Of course I don't want to help her anymore.
Ona artık yalan söyleyemem.
I can't lie to him anymore.
Gidelim. Ona artık yardım edemeyiz.
Let's go, we can't help her anymore. Come on.
Results: 104, Time: 0.0437

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English