ONU GEBERTECEĞIM in English translation

i will kill him
onu öldüreceğim
onu geberteceğim
ederim onu öldürürüm
o ölür
ederim onu oğlum büyüyünce avukat olursa kendim öldürürüm
onu öldürmek
ona bağlanma parayı vermezlerse onu öldüreceğim
i am gonna kill him

Examples of using Onu geberteceğim in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
İşe yaramaz lağım faresi. Onu geberteceğim.
I will kill him, the useless little sewer rat!
Nereye gidiyorsun?- Ripi bulup onu geberteceğim.
Where are you going? I'm gonna find Rip, and I'm gonna kill him.
Yemin ederim, onu geberteceğim.
I swear I will kill him.
Larry he? Onu geberteceğim.
I'm gonna kill him. Larry?
Dr. Evil! Onu geberteceğim!
Dr. Evil! I will kill him!
Onu öldüreceğim. Kanını alın sonra onu geberteceğim.
Take his blood and then I will kill him.-I will kill him.
Şuraya bak. Onu geberteceğim!
Look over there. I will kill him!
Onu geberteceğim.
I will kill her.
Yine bir şey yapmaya kalkışırsan onu geberteceğim. Para olsa da.
You try something again and I will kill her… money or no money.
Gidip onu geberteceğim.
I'm gonna go kill It.
Gidip onu geberteceğim.
I'm going to kill it.
Yemin ederim onu geberteceğim!
I will bloodclaat kill him!
Durun yoksa onu geberteceğim!
Stop right now or he dies!
Buraya gel.- Onu geberteceğim.
I'm gonna kill her.
Senin için, onu geberteceğim.
I will kill him for you.
İlk uçakla oradayım. Onu geberteceğim.
I'm on a plane. I'm gonna kill him.
Evet. Senin için, onu geberteceğim.
Yes.- I will kill him for you.
Yemin ederim onu geberteceğim.
I will kill him!
O sana odaklandığı zaman ben de yerini tespit edip onu geberteceğim.
And when his eye is transfixed on you, I'm gonna triangulate his position, and then I'm gonna kill him.
Gwinveer serada günlük işlerini yaparken pusuya yatıp Fosterın sabah avlanmaya gitmesini bekleyeceğim.- Sonra onu geberteceğim.
Now while G'winveer's going about her daily tasks at the planthouse, I will lie in wait for Foster to go on his morning hunt, and then I will kill him.
Results: 58, Time: 0.0247

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English