Examples of using Onu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hadi onu bul oğlum.
Onu kurtarmam için yolumdan çekilmen lazımdı.
Onu istediğimi söyledim çünkü siyah bir Samsonite.
Onu ben biliyorum, sen öğreneceksin.
Onu bulmak için serbest olmam gerekiyor.
Onu sana verebilecek tek kişi benim.
Onu biri istiyorsa bu plastik kabın içinde.
Onu meydanda dolaştırmak çok güzel bir fikir.
Onu ben bileceğim, siz araştıracaksınız.
Onu, inatçı her türlü şeytandan koruduk.
Izlemiyordum onu. izlemekten ibaret. Ben en azından binicilik takımındakilerle.
Onu gören, tek sen değilsin. Onu gördüm.
Eh, onu seviyorsun çünkü o iyi bir dövüş sanatçısı.
Onu gördüm. Onu gören, tek sen değilsin.
Merhaba, Ellen. Umarım onu beğenmişsindir Danny yoksa hemen geri göndeririz.
Umarım onu beğenmişsindir Danny yoksa hemen geri göndeririz. Merhaba, Ellen.
Onu diyorum. Hiçbir şey yapmamalıyız.
Onu yenebilirsiniz… ve tuhaflığı önemli değil. nasıl göründüğü.
Onu bekledik durduk, şimdiyse Japonlar burada.
Onu yiyecek! Kuşu kullanmalıyız Doktor Krauss!