ONUN UĞRUNA in English translation

for him
onun için
onu
ona
for her
onun için
onu
kız için
kızı
annem için
ona
for his sake
onun iyiliği için
onun hatırı için
onun adına
onun uğruna

Examples of using Onun uğruna in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Julietin aşkına, onun uğruna, yükselme ve stand Neden O kadar derin içine girmelidir?
For Juliet's sake, for her sake, rise and stand; Why should you fall into so deep an O?
Julia ama buna rağmen onun uğruna ölürdüm.
I would still die for him, you know.
Yine de bizim gibi kızları gidip onun uğruna ölmeye zorluyor değil mi?
Doesn't she? She still makes girls like us go out and die for her.
Sarahyı öldürmek istediğim zamanlar oluyor ama onun uğruna her zaman birini öldürebilirim.
But I would kill for her all the time. There are times when I want to kill Sarah.
Ben her zaman ülkem uğruna ölmeye hazırdım ama asla onun uğruna öldürmeye değil.
I have always been ready to die for my country but never to kill for her.
Bu onun uğuru.
It's her juju.
Bu onun uğurlu geceliği.
It's her lucky nightgown.
Tayfa onun uğursuz olduğuna karar verdi. Sarhoş.
He's drunk. Crew marked him as the Jonah.
Bu onun uğuruydu.
It was his lucky charm.
Bu onun uğurlu kırmızı şapkası!
That's his lucky red hat!
Karısını baştan çıkardın ve onun Uğursuz Mezhebini mahvettin ve kendini haklı mı buluyorsun?
You seduced his wife and ruined his Evil Sect and you claimed yourself reasonable?
Bak. 13 onun uğurlu rakamıdır.
Is her lucky number. Look.
Bak. 13 onun uğurlu rakamıdır.
Look. 13 is her lucky number.
Karısını baştan çıkardın ve onun Uğursuz Mezhebini mahvettin.
You seduced his wife and ruined his Evil Sect.
Kim ona uğursuz diyebilir ki?
Who calls him a Jonah?
Masum bir çocuğa kızdılar, ona uğursuz dediler.
They were angry at an innocent kid, calling him sinister.
O kadar aşık ki sana, ona uğursuzluk getiriyorsun.
She's so stuck on you that you jinx her.
yıktılar… Quantrill ve onun uğursuz siyah bayrağı peşinde şiddetin cehennemi içinde can ve malın acımasızca yok olması.
following Quantrill and his ominous black flag into an inferno of violence, brutality and destruction of life and property.
senin kadar seviyorum. Ama Algernonun, ona uğursuz dediğini hatırlıyor musun?
remember what Algernon said about him being bad luck?
Adam keçileri kaçırmaya başlamış. Adamın saçını kesmeye başlamış; bu da ona uğursuzluk getirmiş.
She started cutting his hair, bringing him bad luck… The guy started losing it.
Results: 46, Time: 0.0532

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English