ONUNLA TANIŞMAYA in English translation

to meet her
onunla tanışmak
onunla buluşmaya
onunla görüşmek
onu görmeye
onunla karşılaşmaya
onu karşılamak için
o yüzden buluşmamız
to meeting her
onunla tanışmak
onunla buluşmaya
onunla görüşmek
onu görmeye
onunla karşılaşmaya
onu karşılamak için
o yüzden buluşmamız

Examples of using Onunla tanışmaya in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
o zaman evet, onunla tanışmaya açığım.
I'm open to meeting her.
o zaman evet, onunla tanışmaya açığım. Tamam.
I'm open to meeting her. Okay.
Kim onun için çalışmak ister ama onunla tanışmaya cesaret edemiyor. Ondan bir elbise isteyeceğim zavallı kuzenim.
Who wants to work for him but doesn't dare to meet him. I will ask him for a robe for my poor cousin.
Neden?- Onunla tanışmaya kararlı olduğuna göre, bunu öğrenmek üzeresin.
Why? meet her, you're about to find out.- Since you're determined to.
Charlotte, Shmuelın çalışmalarını bir sergide görmüştü randevu alarak stüdyosuna onunla tanışmaya gitti.
Evidently, Charlotte had seen Shmuel's work in an exhibition… and scheduled an appointment to meet him at his studio.
Onunla tanışmaya giderken aklıma Japonyada çektiğim bir fotoğraf geldi.
As we drove to meet him I thought of a photograph I would taken in Japan,
Onunla tanışmaya geldim.
I came here to meet her.
Onunla tanışmaya sabırsızlanıyorum.
Cannot wait to meet her.
Onunla tanışmaya can atıyoruz.
We're dying to meet him.
Onunla tanışmaya can atıyorum.
I'm dying to meet her.
Biz onunla tanışmaya gelmiştik.
I have come to meet her.
Onunla tanışmaya can atıyorum.
I'm dying to meet him.
Onunla tanışmaya can atıyoruz.
We're dying to meet her.
Onunla tanışmaya hazır mısınız?
You ready to go meet him?
Onunla tanışmaya can atıyorum.
I can't wait to meet her.
Onunla tanışmaya hazır mısın?
Are you eager to meet her?
Onunla tanışmaya ne dersiniz?
How would you like to meet her?
Birçok insan onunla tanışmaya çalışıyor.
All sorts of people are always trying to meet her.
Şimdi onunla tanışmaya hazır mısın?
Ready to meet her now?
Ne zaman onunla tanışmaya geleceksin?
When will you come to meet him?
Results: 15379, Time: 0.0313

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English