Examples of using Otobüs durağında in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O otobüs durağında ben de vardım, değil mi?
Sonra biri otobüs durağında el arabasının içinde uyanır.
Otobüs durağında bir bebek kaçırıldı.
Her gün bu otobüs durağında olurum. Gıdıklıyor.
Böyle: Otobüs durağında da üç kişi var. Fırtına.
Fırtına. Otobüs durağında da üç kişi var.
Otobüs durağında da üç kişi var. Fırtına.
Evinin önündeki otobüs durağında 14:00te seve seve beklerim! -Tamam.
Otobüs durağında. Oraya kaça gidersin?
İlk otobüs durağında iniyorsun. 1500 km!
İlk otobüs durağında iniyorsun. 1500 km!
Dışarıda otobüs durağında bekleyen bir hanım.
Otobüs durağında.
Bebeğim otobüs durağında başında vurulalı altı ay geçti.
Adli Tıp, otobüs durağında herhangi bir ipucu bulmuş mu? Güzel?
Perşembe otobüs durağında.
Otobüs durağında tanışmış sıradan kadınlarız.
Otobüs durağında metal dedektörler var mıdır?
Otobüs durağında da söyledim?
Bebeğim otobüs durağında başında vurulalı altı ay geçti.