OTOBÜSLERE in English translation

• buses
• busses
• bus

Examples of using Otobüslere in Turkish and their translations into English

Herkese otobüslere yer ayırmalarını söyle.
Tell everyone to leave room for the buses.

Okula dönen otobüslere yetişemedim, işte Conorı o zaman gördüm.
I ended up late for the coaches back to school and that's when I saw Conor.

Lütfen, otobüslere geri dönün.
Everybody back! Back on the bus, please.

Otobüslere de baktım.
And the buses.

Kızlar otobüslere binip gelmişti.
The girls were bussed here.

Herkes otobüslere! Yoldan çekilebilir misiniz?
Can you move out of the way? Everybody on the buses!

Hemen otobüslere lütfen.{ Y: i} Tüm Mille Collines tahliyeleri.
All Mille collines evacuees to the buses now, please.

Bizi otobüslere bindirdi. Ve yola çıkardı.
Sit in buses… and then asked us to get off.

Bay Poonawala, lütfen otobüslere binin, şimdi soru sormayın.
Mr. Poonawala, please go sit in the bus.- Not now.

Otobüslere! Aldatan kadın için, 10 emir!
The ten commandments of the unfaithful woman. To buses!

Otobüslere binebilirsiniz.
The buses are loading.

Otobüslere emniyet kemeri konmalı.
They should put seat belts on the buses.

Otobüslere doluşmak, Kettering ve'' Boventry'' den ter kokan börgüsüzlerle.- Kesinlikle.
Carted around in buses surrounded by sweaty mindless oaves from Kettering and Boventry.

Otobüslere doluşmak, Kettering ve Boventry'' den ter kokan börgüsüzlerle.
Carted around in buses, surrounded by oafs from Kettering and"Boventry.

Otobüslere bakmamız gerekmiyor mu?
Shouldn't we look for the bus here?

Lütfen, otobüslere geri dönün.
Back on the bus, please.

Otobüslere değil ama.
Not in buses.

Otobüslere destek ekip, hemen!
Support staff to the buses, now!

Sabah erkenden otobüslere biniyorlar balıklar gibi işlerine geliyorlar.
They come to work like sardines, and get on the bus before dawn.

Herkes otobüslere!
Everybody on the buses!