Examples of using Oydu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Benim savaşım oydu, maalesef.
Beni vuran oydu. Bu Japon!
Hayır, oydu. O buralarda bir yerlerde.
Oydu. Jack, zamanı bükmek imkansızdır.
Bakın, müdür heykelinin burnunu kıran oydu.
Tom Mary için bir pipo oydu ama o sigara içmiyor.
Bize kesin görev emrini veren oydu.
Ama bir arabayı durdurdum, en ağır olanı oydu.
Adamsı vuran oydu, ona sor.
Çünkü paralı adam oydu. Sergionun Force Indiada eli her zaman güçlüydü.
Listede ki Dawn Danger yada adı herneyse oydu.
Şu bir gerçek ki yıllarca güvende hissetmemi sağlayan oydu.
Geppetto onu büyülü bir ağaçtan oydu, fakat sihri kalmamış.
Vincei suçla. Bütün bunları isteyen oydu.
hemşire olan oydu.
Teknik açıdan, bitiren oydu… Ama… hayır.
Benim aklımdan geçen de oydu.
Artık senin olan o evi inşa ettiren oydu.
Koçun camına fırlattığı şey oydu herhalde.
Bildiğin gibi burada kalmayı isteyen oydu.