OYNADIĞIM in English translation

i played
oynarım
çalıyorum
oynuyorum
çalarım
canlandırıyorum
ben oynarım
taklidi
ben çalacağım
oyunu oynarım
oynatmadan
i play
oynarım
çalıyorum
oynuyorum
çalarım
canlandırıyorum
ben oynarım
taklidi
ben çalacağım
oyunu oynarım
oynatmadan

Examples of using Oynadığım in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Aslında ben oynadığım zamanlarda Curtis amcandan çok daha iyiydim.
Actually, back when I played, I was actually better than your uncle Curtis.
Ama oynadığım her takım için elimden geleni yaptığımı düşünüyorum.
But I think I have given 100 percent to every franchise I have played with.
Hayır, bunu oynadığım diğer roller gibi düşünmeliyim.
No, I just need to think of this as another role I'm playing.
Benim oynadığım bir oyundu!
That was a game I was playing!
Tek oynadığım top Nickin topları.
Nick's are the only balls I play with.
Benim oynadığım. Sen değilsin.
You're not who I have to play.
Çocukken okulda oynadığım piyesi hatırlıyor musun?
Do you remember my school plays when I was a kid?
Sakın söyleme. Oynadığım bir oyun değil.
Don't tell me. It's a game I'm playing.
Benim oynadığım rolün bir önemi yok.
The part I play is insignificant.
Yavaş oynadığım için ceza alacağım şimdi.
I think i'm gonna get penalized for slow play.
Ama oynadığım her takım için elimden geleni yaptığımı düşünüyorum.
But I do think I have given 100 percent to every franchise I played with.
Artı o oynadığım makinede kazara 200 dolar kazandım?
Plus, that machine I was playing?
Nihayet kimse beni oynadığım için ayıplamadan… golf oynayabileceğim.
I'm going to play golf at last… without anyone reproaching me for playing..
Nihayet kimse beni oynadığım için ayıplamadan… golf oynayabileceğim.
Without anyone reproaching me for playing. I'm going to play golf at last.
Çünkü kağıt oynadığım her gece, bunu yapıyor.
Because that's what she does on nights I play cards.
Şu an oynadığım tek oyun, bir katili yakalamak.
The only game I'm playing right now is"catch a killer.
Görüşürüz. Tanrıcılık oynadığım bir gün daha.
Playing God for another day. Later.
Yargıçla sistemin dışında… oynadığım için bana çok kızmıştın.
For playing outside the system with the judge, You know, you got real mad at me.
Yargıçla sistemin dışında… oynadığım için bana çok kızmıştın.
You got real mad at me for playing outside the system with the judge.
Bu yıllardır oynadığım en heyecanlı oyun.
This is the best game I have played in years.
Results: 338, Time: 0.0284

Top dictionary queries

Turkish - English