Examples of using Oynadığınız in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Beraber oynadığınız başka çocuklar?
Cehennem Kedileri oynadığınız maçı aldı.
Bu oynadığınız gözdağı oyununun kat kat daha iyisini yapıldığını görmüştüm.
Onunla beraber oynadığınız dere kenarları artık hep beton oldu.
Onunla oynadığınız her oyunu kaybedersiniz.
Karşısında oynadığınız insanlar, neyle ilgilendiklerini bulun.
Beni ilgilendirmediğinin farkındayım ama oynadığınız sistemin bir kusuru var.
Karşısında oynadığınız insanların, neyle ilgilendiklerini bulun.
Burada oynadığınız küçük oyunu anlıyoruz.
Karşısında oynadığınız insanlar, neyle ilgilendiklerini bulun. Her zaman.
Oynadığınız hamstera bayıldım doğrusu. Çok beğendim.
Oynadığınız hamstera bayıldım doğrusu. Çok beğendim.
Çok beğendim. Oynadığınız hamstera bayıldım doğrusu.
Çok beğendim. Oynadığınız hamstera bayıldım doğrusu.
Havariler oynadığınız oyunun farkına vardığında… plütonyumu kaybedeceksiniz.
Havariler oynadığınız oyunun farkına vardığında… plütonyumu kaybedeceksiniz.
Oynadığınız oyunların çoğunu kazandığınızı hissediyorum.
Aslında, oynadığınız epey ikonik karakter olmadığınızı biliyorum.
Topla oynadığınız taktirde sizi hırpalamaları… pekte olası değil.
Mumbaide oynadığınız her maçı izleyen biri illa olacak.