Examples of using Oyun odasında in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Her gün oyun odasında kendi ucube gösterimizi yaparız!
Aşağıda. Oyun odasında.
Ne? Reese oyun odasında değil.
Onu diğerleriyle birlikte oyun odasında bulabilirsin.
Hatırlıyor musun? Oyun odasında dururdu?
Hayır, efendim. Oyun odasında olabilir.
Gelip bakmak isterseniz, oyun odasında engelli koşu parkuru kurduk.
Seni oyun odasında bekliyor.
Oyun odasında.- Ne odasında? .
Ne odasında? Oyun odasında.
Ne var? O oyun odasında krep yesin, biz de burada bu iğrenç şeyleri yiyelim.
Ne var? O oyun odasında krep yesin, biz de burada bu iğrenç şeyleri yiyelim?
Ben oyun odasında hazırlanırken o… çakmakla beraber ateş böceği gibi içeri baskın yaptı.
Ben oyun odasında hazırlanırken o… çakmakla beraber ateş böceği gibi içeri baskın yaptı.
Wilbur nerde? Onu diğerleriyle birlikte… oyun odasında bulabilirsin?
Sabah 05:15te geldi ve Vali konağının alt katındaki oyun odasında….
Sylvester, oyun odasından çıktınız mı?
Oyun odasının yapısal bütünlüğü bozuldu.
Koridorun sonunda oyun odası var, çocukların hoşuna gidebilir.
Üçüncü katta oyun odasının yanındaki Öğrenci Merkezindesin, salak herif.