Examples of using Oyuncağın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ben senin oyuncağın değilim! Hayır!
Burada bir sürü fiyakalı oyuncağın varmış.
Ben senin oyuncağın değilim! Hayır!
Artık senin oyuncağın olmayacağız!
Senin de mi hedef oyuncağın var?
Eminim gezegendeki tüm çocuklardan daha çok oyuncağın vardır.
İşte senin yumuşacık oyuncağın.
Her türlü oyuncağın vardı.
Bak, ben senin Barbie oyuncağın değilim.
Küçük bi çocuk gibisin, biton oyuncağın var.
Vücudumdaki bu iki şeyse senin oyuncağın değil.
Hayır! Ben senin oyuncağın değilim!
Hayır! Ben senin oyuncağın değilim!
Evet. Çok fazla oyuncağın var.
Evet. Çok fazla oyuncağın var.
Umberto… Bak, bir çekmece dolusu oyuncağın var.
Aang, onları binlerce oyuncağın arasından seçtin.
Biz senin eğlencelik oyuncağın değiliz.
Oyuncağın adı ne, nasıl bir sorun var?
Yok, oyuncağın sende kalsın.