Examples of using Paslanmış in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Becerilerim de paslanmış resmen.
Dur.- Hayır.- Hasret.- Paslanmış.
Üç yıllık bir ilişkiden daha yeni çıktı, biraz paslanmış.
Dur.- Hayır.- Hasret.- Paslanmış.
Dur.- Hayır.- Paslanmış.- Hasret.
Paslanmış şehirlerin demir oksitlenmesi.
Terminaller paslanmış.
Evet. Paslanmış ve artık iş görmüyor. Değişmemi istedi.
Bir şekilde paslanmış hissediyor musun?
Biraz paslanmış görünüyorsun Doktor.
Tuşları paslanmış ve şaryo da kırılmış.
Paslanmış hareketlerim bile sana engel olamadı.
Paslanmış, eskimiş tamam mı?
Paslanmış olmalı.
Slav alfabem paslanmış olabilir ama beni sattığına inanıyorum.
Paslanmış bu.
O paslanmış eski şeyi mi?
Biz'' Paslanmış Cesaretiz'', ve tişörtlerimiz üç al bir öde!
Tuşları paslanmış… ve şaryo da kırılmış.
Tuşları paslanmış… ve şaryo da kırılmış.