Examples of using Rust in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Still working off the rust. Oh, thank you.
Look at this, rust everywhere.
They rust. We have got them.
Onları yakaladık. Onlar paslanıyor.Steel rust over time.
Çelik zamanla paslanır.O' happy dagger, there rust and let me die!
Time to shake off the rust, buddy.
Pası silkeleme zamanı dostum.You showed little rust. Really?
Sahiden mi? Biraz paslanmış gözüktün?They rust.
Onlar paslanıyor.You rust buckets haven't laid a hand on me yet!
Siz paslı kovalar bana henüz dokunamadınız bile!We're trying out different liquids to remove the rust.
Pası çıkarmak için farklı sıvılar deniyoruz.Really? You showed little rust.
Sahiden mi? Biraz paslanmış gözüktün.You really gonna try time travel in this rust bucket?
Bu paslı kovayla zaman yolculuğu mu deneyeceksiniz?It's called"hoboken rust.
Adı'' Hoboken Pası.It was a new cut, no rust on the end of the wires.
Yeni kesilmiş, telin uçları paslı değildi.And new construction eats the rust.
Ve yeni inşaat pası yer.find that tracker, you rust bucket!
seni paslı teneke!Two rust buckets like this with that. Then I will go and get myself.
O zaman bu parayla bunun gibi iki paslı teneke alırım.Rust. Wait.
Bekle. Paslı.It will when it's filled with water and has less rust.
Suyla doldurulduğunda ve daha az paslı olduğunda olacak.And has less rust. It will when it's filled with water.
Suyla doldurulduğunda ve daha az paslı olduğunda olacak.
