PENÇELER in English translation

• claws
• talons
• paws

Examples of using Pençeler in Turkish and their translations into English

Pençeler, hızlı hareket etme.
The claws, the speed that it moves.

Pençeler olmaz!
Not the claws!

Arka ayaklardaki pençeler daha küçüktür.
The claws on hind feet are smaller.

Pençeler… Şimdi başlayabiliriz.
The claws. Now we can begin.

Pençeler! Şu pençelere bakın.
The claws! Look at those claws..

Deri, pençeler… ve kanatları toplayacağız.
The skin, the talons and the wing.

Deri, pençeler… ve kanatları toplayacağız.
We're gonna harvest… the skin, the talons and the wing.

Pençeler, insan sesini taklit etmesini sağlıyor olabilir.
The claws, the way it can mimic a human voice.

Dolunay, dişler… pençeler, ulumalar. lnanması.
The full moon, the teeth, the claws, the howling.

Pençeler, ulumalar. lnanması zor mu? Dolunay, dişler.
The full moon, the teeth… the claws, the howling.

Kendi çıkarın için kullanacağın pençeler.- Harcanabilir mi?
Pawns to be used for your own ends.- Expendable?

Kendi çıkarın için kullanacağın pençeler.- Harcanabilir mi?
Expendable?- Pawns to be used for your own ends?

Kendi çıkarın için kullanacağın pençeler.
Pawns to be used for your own ends.

Isıran o çeneler, yakalayan o pençeler!
The jaws that bite, the claws that catch!

Sana sadece pençeler verdim.
I just gave you claws.

Bazı McDonalds şubelerinde dün gece pençeler çıktı.
The claws came out at some McDonald's outlets overnight.

Şu pençelere bakın. Pençeler!
The claws! Look at those claws.

Şu pençelere bakın. Pençeler!
Look at those claws. The claws!

Dolunay, dişler… zor mu? pençeler, ulumalar. lnanması.
The full moon, the teeth, the claws, the howling.

Dolunay, dişler… pençeler, ulumalar.
The full moon, the teeth, the claws, the howling.