Examples of using Phoenixe in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Benim sabah erkenden Phoenixe gitmem gerekiyor.
Ailesinin yanına Phoenixe döndü.
Seyreder ve yatarız. Izgara için Phoenixe gideriz, biraz barda pinekleriz, sonra eve gelip televizyon.
televizyon biraz barda pinekleriz, seyreder ve yatarız. lzgara için Phoenixe gideriz.
ben bir otel işi için Phoenixe gidebiliriz bu da demek oluyor ki, daha fazla seyahat edeceğiz.
Kayıp kimse yok, Phoenixe 1 km uzaklıkta 1980 yılında doğan bir Sharona var ve o yalnızca 14 yaşında.
Kuzey Phoenixe 3 saatlik mesafedeki bu ücra çayır, Merkürün volkanik geçmişini anlatan bir bağlantı ihtiva ediyor olabilir.
Satış ekibiyle birlikte Phoenixe giden önemli bir müşterimiz vardı adamların rezervasyonlarını iptal etmişler.
Phoenixe davet edildigi icin Eduardoyu kiskandigimi… ve daha kurmadigim sirkette onu kaziklamayi planladigimi one suruyor.
Phoenixe davet edildiği için Eduardoyu kıskandığımı… ve daha kurmadığım şirkette onu kazıklamayı planladığımı öne sürüyor.
Phoenixe davet edildigi icin Eduardoyu kiskandigimi… ve daha kurmadigim sirkette onu kaziklamayi planladigimi one suruyor.
Ama ben ona… Phoenixe uçmanın insanlara çok pahalıya… mal olacağını söyledim.
Ama ben ona… Phoenixe uçmanın insanlara çok pahalıya… mal olacağını söyledim.
Ama ben ona… Phoenixe uçmanın insanlara çok pahalıya… mal olacağını söyledim.
Sen Phoenixe eliboş döneceksin, ama… ben sana Gus Mally diye bir adamı… tanımadığımı söyledim.
İki yıl içinde Phoenixe döndüğünde sonun başlangıcı olduğunu anlayacaksın. bu anı tekrar tekrar kafanda canlandırıp.
Phoenixe taşındık.
Phoenixe gidiyoruz.
Phoenixe hoşgeldiniz.
Phoenixe aslında.