POLITIK OLARAK in English translation

• politically
• as political

Examples of using Politik olarak in Turkish and their translations into English

Şimdiye kadar Anonymous hacker grubundan bahsettim politik olarak motive edilmiş hacker grubu.
Now, so far I have mentioned the hackers Anonymous who are a politically motivated hacking group.

Politik olarak, ben ve Arnaldo farklı yerlerde duruyorduk, o zamanlar ben'' İspanyolcu'' ydum ama bizim ilişkimiz hep iyi oldu; elbette politik tartışmalarımız oldu özellikle silahlı mücadele konusunda ama birbirimize saygıyı kaybetmedik.
Politically, with Arnaldo, we had different postures, ha! that at one time I was"pro-Spanish" and well, we always had a very good relationship; we have had our political arguments about the armed struggle, but always with respect.

Politik olarak Marge genellikle Demokrat Parti taraftarıdır,
Politically, Marge generally aligns with the Democratic Party,

Politik olarak Marge genellikle Demokrat Parti taraftarıdır,
Politically, Marge generally aligns with the Democratic Party,

tahliye etmek politik olarak imkansızdır. etraflarındaki bir sınırı savunmak çok zor olurdu ve Yahudi yerleşimlerini, İsrail yerleşimleri Filistin toprakları boyunca öyle serpiştirildi ki.
is politically impossible. Israeli settlements are so interspersed throughout Palestinian territory that a border around them all would be too long to defend.

bence genel olarak bu sorun hakkında konuşmanın… politik olarak kabul edilemez olmasının altındaki sebep.
hard to talk about, and, in general, I think it's the underlying reason that it's been politically unacceptable to talk about this.

Adam aynıdır ama her seferinde kendini yeni bir durumda bulur. Aynı adamdır ama politik olarak kendini 2 farklı tarafta bulur. İlk 2 öyküde politik taraf tutar.
He is the same but each time he finds himself in a new situation he is the same person but politically he ends up on two different sides in the first two stories he joins sides politically in the third story he is politically neutral.

parlementonun bazı üyeleri bunu politik olarak uygulama niyetinde.
some members of the parliament want to implement it politically.

bu konulardan davranış rahatsızlıkları olarak bahsetmenin politik olarak daha iyi olduğunu düşünüyor.
people feel that, for whatever reason, it's politically better to use the term behavioral disorders and to talk about these as disorders of behavior.

kapsayan bir durum ve ben bu grubun politik olarak etkin olduğunun farkındayım.
I know that in this group it really is. Become politically active.

biçim olarak doğrusal olmayan yeni bir anlatım ve politik olarak da hızlıca kontrol ve otorite olanı altüst eden bir yöntem.
to new media artists: formally, as a new variation on non-linear narratives; and politically as a means to subvert what is fast becoming a form of control and authority.

Politik olarak değil.
Not politically.

Politik olarak yani.
Politically, I mean.

Ama politik olarak.
But politically.

Gerçekten, politik olarak.
Really, politically.

Politik olarak, hayır.
Politically, no.

Politik olarak işe yaradı.
Politically it worked.

Politik olarak elleri bağlı.
Politically, his hands are tied.

Politik olarak, sen?
Politically, you are…?

Dünya politik olarak bölünmüştür.
The world is divided politically.