POLITIKASINDAN in English translation

policy
politika
poliçe
siyaset
sigorta
kural
prensibi
politics
politika
siyaset
siyasi
policies
politika
poliçe
siyaset
sigorta
kural
prensibi

Examples of using Politikasından in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Benim politikam, hiçbir şey yapmayıp olacakları beklemektir.
You know what my policy is? Do nothing and see what happens.
Ne yazık ki, sadistlere hayır politikam var.
Unfortunately, I have got a"no sadist" policy.
Katı bir'' jete evet de'' politikam vardır. Yani sorun ne?
I have a solid say-yes-to-jet policy, so what's the problem?
Böyle durumlarda keşke geri ödeme politikam olsaydı diyorum.
It's times like this I wish I had a refund policy.
Buranın ayakta kalması için… kesinlikle gerekli-- Vahşi hayvan politikam.
The Fierce Animal Policy is-is absolutely essential… for the continuing survival of-of.
Buranın ayakta kalması için… kesinlikle gerekli-- Vahşi hayvan politikam.
Is absolutely essential… for the continuing survival of… The Fierce Animal Policy.
Sıfır tolerans göçmen politikam var.
I have a zero tolerance immigration policy.
Orta Yol Partisi liderinin, yani benim politikam bu.
That is the Moderate Party's policy as decided by me, their leader.
İş tamamsa adam öldürülür. Bu benim politikam.
My policy is to kill the man, once the job is done.
Adamı öldürdüysem iş tamamdır. Bu da benim politikam.
My policy is to first kill the man to finish the job.
Amerika ve Avrupa politikaları ile… çok endişelenme eğiliminde değilim.
I tend to not be too concerned… with American, or European politics.
İntergalaktik politikada çok deneyimli bir profesyonelin yardımına ihtiyacımız var.
We need help, a professional with years of experience in intergalactic politics.
Weinin iç politikası çok karışık,
Wei's internal politics are very chaotic,
Savcılığınızın minik politikaları olduğunun farkındayım, ama.
I realize that you have your little office politics, but this.
Bu politikayla alakalı bir mesele değil.
Politics has nothing to do with it, it's about Ostia.
Bu sosyal düşüncelerle veya politikayla bir bağlantısı olmayan, kişisel bir konu.
It's a personal matter that has no relation to social philosophies or politics.
Jack, politikanın uzlaşma sanatı olduğunu öğrendim.
Jack, I have learned politics is the art of compromise.
Politikaya girdiğiniz söyleniyor Bay Beck.
It's rumored that you're going into politics, mr. Beck.
Evet! Güç ve politikanın saçma sapan savaşında hayatımla kumar oynadım!
I gambled my life in this senseless war of power and politics. Yes!
Eleştirel bazın edebiyatı ve cinsiyet politikası, sürtük!- Yanlış!
Wrong. Critical Media Literacy and Politics of Gender, biatch!
Results: 54, Time: 0.0254

Politikasından in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English