Examples of using Prensibine in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bilmiyorum, tüm prensiplerime rağmen senin peşinden geldim.
Ama ben prensiplerime rağmen bu saçma olaya dahil oldum.
Bu prensiplerle alakalı bir şey.
Beni prensiplerimden vazgeçmediğim için işe aldın.
Akılda tutmamız gereken bazı prensiplerden birkaçını amımsatmama izin verin.
Korkarım prensiplerime ihanet ediyorum.
Luckynin prensibi vardı, tamam mı?
Prensiplerden bahsedene bak.
İtfaiyenin tazminat prensibi vardır diye düşündüm. Hasar gören mallar için.
Temel prensiplerle başlamama gerek olmadığına inanıyorum.
Beni bu prensiplerle yetiştirdin!
Kulüp prensibi, efendim.
Mağaza prensibi böyle.
Burada prensiplerimden bahsediyoruz!
Prensiplerden mi bahsediyoruz?
Temiz masa prensibi, Frank.
Tatlım, senin prensiplerin var, ve ben bunu çok takdir ediyorum.
Bir zamanlar benim prensiplerime inanırdın biliyor musun?
Ama sen prensiplerden ne anlarsın ki?
Şu anda prensiplerle pek yetinemiyorum.