Examples of using Programcıları in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yani, programa otobüs çarptığı için üzgünüm.
İnsanların çoğu Tracynin programa katılmasına hâlâ kızgın.
Bugün programa odaklanmak sanırım benim için zor olacak.
Bak, ilk olarak, bunu programa sakla.
Bu arada, Netflixtekiler programa bayılmış.
Hayır, gitmen gerekli değil.- Programa.
Üzgünüm, mareşalle konuştum ama programdan çıkarıldın.
Sebebim bu zaten. O aptal programa tek çıkma.
Sebebim bu zaten. O aptal programa tek çıkma.
Canlı yayında bu konuyu konuşmak istiyorum. Programa sakla.
Philadelphiada birebir bir dizüstü bilgisayar programımız var, yani çocuklar her gün dizüstü bilgisayarlarını getiriyorlar,
Halihazırda dünyada 150 farklı hayır işleri düzenleyen Google Grants programımız mevcut. Ve bunlar da Google Foundationın altındaki bazı hayır organizasyonları.
Programda ortaçağ tiyatro ve dans gösterileri,
Her bir ülkede, her programda bir sembole ihtiyaç vardır,
Uydu programımız asla diğer uluslarla yarışmak amacıyla yürütülmemiştir bundan ziyade programımız Uluslararası Jeofiziksel Yılın bir parçası olarak dikkatlice planlanmıştır.
yarınki program, ya da program, hangi telaffuzu tercih edersen.
Bir saatlik program bazı bölgelerde günde üç kez yayınlanmaktadır
Indianapolisin bir numaralı sabah programını sunan Buddy Wood yerel seçimler hakkındaki dizisi için, benimle röportaj yapmak istiyor.
Programa cuma gecesi yapılacak mezata hazırlanan erkeklere bir soru sorarak başlamak istiyorum.
Tamam, Jesus şu ağaç ev programını izliyordu ve kendi eskizlerini tasarlamış