Examples of using Protonu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
bu nedenle onu kullanmayacağım.-- ama protonu ve diğer partikülleri anlamamız konusunda çok önemli oldu, evrim yarattı.
demirin çekirdeğinde, her ptoton 25 tane protonu iter, nükleer kuvvet sadece yakındakini tutar.
Helyum atomunun iki protonu ve iki nötronu vardır,
Kız arkadaşın olmayı, elektronun protona yapışmak istemesinden daha çok istiyorum.
Kapatan Protona Dünya Başkanından bir mesaj.
Bu LHC deki tek bir protonun protonla çarpışmasının benzetimidir.
Ne yapıyorsun? Kafamdan Profesör Protonun geçen haftaki bölümünü izliyorum.
Son yaptığın proton çürümesi deneyini duydum.
Proton uzunluğu gevşemesini düşün.
Silahlarınız Protonun roket gemisini tehditediyor.
Lütfen, hayatını proton ve nötronlardan bahsederek geçiriyorsun.
Lütfen, hayatını proton ve nötronlardan bahsederek geçiriyorsun.
Yukarıdaki denklemde, indirgenmiş kütle etkisi, sadece elektronun ve protonun dalga boylarının birbirine eklenmesiyle oluşan artan Compton dalda boyu kullanılarak elde edilmiştir.
Bu durumda rahatsız olan protonun pozitron yayma ihtimali vardır.- Bu sizin için yeni bir durum.
Protonun kütlesinin elektronun kütlesine oranı ile aynı orana sahip bir dalga çifti gönderebiliriz.
Kapatan Protonun kurtarmaya geldiğini söylemek üzereydim ama sen herşeyi kontrol altına almışsın.
Bilmeni isterim ki… Profesör Protonun gösterisinde olmak… çocukluk hayalimdi.
bir deney yaparak yeni, yüksüz, neredeyse protonla aynı kütlede bir parçacık bulmuştur; nötron.
Yılında, benim üniversitemde-- ben o zaman orada değildim-- ama 1968te protonun yapısını inceliyorlardı.
basınç ile yörüngedeki elektron merkezdeki protondan sökülüp atılır.