Examples of using Pusuyu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Direniş toplantısına kurulan pusudan kaçan Erica
Pusudan sonra ne kadar gittiğini anlatıyor.
Pusudan beridir görmedim o tarz bir silahı.
Lordum, Wallece pusuları hissetme özelliğiyle ünlüdür.
Onlara bir pusudan korktuğumu söyleyebilirim.
O pusuda kafasının karıştığını düşünüyorsun.
Efendim, Wallace pusuları hissetme yeteneğiyle tanınır.
Yüzbaşı Connolynin arabana yapılan pusuda bir parmağı olduğunu düşünüyor musun?
Haydutlar her zaman pusuda olabilir hükümlü savaş tanrısı değil.
Pusudan korkarım. Geçişte biraz izci gönderdim.
Sorun bizi pusuda bekliyorlar. Peki soeun ne?
Sorun bizi pusuda bekliyorlar. Peki soeun ne?
Pusuda uzman olduğumu biliyor muydun?
Bugün okulda… Joey Burleson pusudaki… o fotoğraflardan biriyle yakalandı.
Bugün okulda… Joey Burleson pusudaki… o fotoğraflardan biriyle yakalandı.
Yemek yiyip gece pususu veya ormanda dinleme noktası kuruyoruz.
Dun-ebdindeki pusudan sonra, Dred seni nereye götürdü?
İnan bana, pusudan sonra çok acıkmış olacaksınız.
Sen ise pusudan sağ çıktın.
Buraya öylece gelip istediğin zaman beni pusuda bekleyemezsin.