Examples of using Ranzada in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ernie ve Bert, kertenkeleyle buradaki ranzada yatacak.
Teşekkürler. Şuradaki ranzada kalırsın.
Teşekkürler. Şuradaki ranzada kalırsın.
Aynı ranzada yattınız, aynı beyzbol eldivenlerini kullandınız.
Şu alt ranzada yatan güzel arkadaştan… bir ısırık almış olamazsın değil mi?
Aynı evde birlikte yaşıyoruz ve şey gibiyiz iki aynı odadaki ranzada yatan iki işçi gibi.
Bak, dürüst olmak gerekirse Bay Caputo neden beni atandığım ranzada bırakmadı bilmiyorum.
Tabii. ne oldu, Callaghan la kulübedeki üst ranzada kim yatacak diye kavga mı ettiniz?
Evet, o çocuk ranzada doğum yaparak harika bir iş çıkardı.
Yanımdaki ranzada yatmanı istiyorum.
Ee, biliyorsun, benimle ranzada yatmana izin verirdim,
Ranzada uyuduğum doğru ve bunun için iznim yok. bir şey mi gördü bilmiyorum ama bazı geceler burada.
arka taraftaki ranzada işimizi görürüz.
Şu anda en son istediğim şey, altın yıllarını neden ranzada geçirdiği konusunda yapılacak bir konuşma.
Kimin ranzası bu?
İşte benim ranzam, tam burada, Her gece seni düşlediğim yer.
Şimdi ranzama geri dönsem kızar mısın?
Gecenin bir yarısı, kendini ranzasına asıyor ve sen hiçbir şey duymuyorsun?
Ranzaya ihtiyacım yok yatak odasında. ♪.
Tamam, ranzanın altında ben yatarım.