RAPOR in English translation

• report
• reported
• reports
• reporting

Examples of using Rapor in Turkish and their translations into English

Rapor ne hakkında?
What's the report about?

Mürettebatın son durumu gemiye rapor edildi ve birimlere dağıtıldı.
The last of the replacements have reported aboard" and been assigned to their divisions.

Washingtonu arayıp rapor etmem gerek.
I gotta call Washington and report it.

Bunu bölüm şefine rapor ettin mi?
You reported this to your section head?

Ya Belloya rapor vermeye döndüyse?
And what if he reports back to Bello?

Temmuzda yayınlanması beklenen rapor bu yıl içinde ikinci olacak.
The paper, expected on July 16th, will be the second one this year.

San Juan rapor veriyor, ben Coulter.
San juan dispatch, this is coulter.

Rapor ettiğim konuda bana gelen adam bu.
He's the one who approached me that I reported.

Sana rapor vereceğimin farkındayım ve bu konuda bir sorunum yok.
I realize I'm reporting to you, and I don't have a problem with that.

Geri dönüp rapor edemezsin ya!
You can't go back and file a report.

Sorunlu amfetamin kullanımı rapor edilen birkaç ülkede iyi belgelendirilmiş tahminler bulunmaktadır.
In the few countries where problematic use of amphetamines is reported, well-documented estimates are available.

Kaplanın çalındığı rapor edildikten sonra 12 saat içinde ödenebilecek 500,000.
Payable within 12 hours of the tiger being reported stolen.

Çalındığını rapor ettiğin an, sigorta şirketin Interpolle bağlantı kurar.
The moment you reported it stolen, your insurance company will contact Interpol.

Bunu rapor edeceğim Bulcsú.
I'm reporting this, Bulcsú.

Rapor yetişkin bir erkek olduğunu söylüyordu.
Dispatch said it was an adult male.

Bunu rapor etmediğin için çok teşekkürler.
I would appreciate it if you left me out of the report.

Merkeze rapor edeceğim.
I will report it to headquarters.

Yemekten sonra seva ofisine rapor vermen isteniyor, eğer sorun olmazsa.
They're asking you to report to the seva office after dinner if you don't mind.

Rapor çoktan dosyalandı.
The report's already been filed.

Uzaklaş yoksa rapor edeceğim!
Go away, or i will report you!