Examples of using Reddettiğim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Harry benim seyretmeyi reddettiğim bir film gösteriyordu.
Seni reddettiğim için bununla yüzleşmem gerek.
Reddettiğim tüm o adamlar!
Onu reddettiğim için beni suçlamıyor musun?
Onu reddettiğim için benden intikam almaya çalıştığı çok açık.
Reddettiğim krediler… ve hakemlik yıllarım yüzünden pek dostum kalmadı.
Reddettiğim krediler… ve hakemlik yıllarım yüzünden pek dostum kalmadı.
Reddettiğim aramalar değil.
Sence Ateşi reddettiğim için bunu hak ettim mi?
Dudleyi reddettiğim için.
Kurtarıcı olmaktan daha fazla reddettiğim bir şey yok ki.
Onu reddettiğim için beni suçlamıyorsun değil mi?
Burada neden yorum yapmayı reddettiğim yazıyor?
Patronum beni cumartesileri çalışmayı reddettiğim için kovdu.
Domuz alman için sana borç vermeyi reddettiğim zamana ne diyorsun peki?
Bu, babamın ona Metropolis te katılma teklifini reddettiğim için intikam.
Ikimizin bir telefon konuşmasını bana dinlettiler. İlişkimizi reddettiğim zaman.
Bunca zaman sizi reddettiğim için üzgünüm.
Eğer seni rahatlatacaksa, bu reddettiğim ilk teklif değil.
Ve bu hikaye de şuan babalığı ve kan testini nasıl reddettiğim hakkında.