SÖZLEŞMENI in English translation

contract
kontrat
sözleşmeyi
anlaşmayı
ihalesini

Examples of using Sözleşmeni in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bu sadece senin mevcut gizlilik sözleşmeni netleştirmek için.
This just clarifies the scope of your existing confidentiality agreement.
O zaman… Sözleşmeni getirdim.
I brought your contract. Then.
Eve git de sözleşmeni bir incele.
Go home and take a look at your contract.
Üç yıllık sözleşmeni tamamladın.
You did your three years.
Dur tahmin edeyim, sözleşmeni alamadın ve şimdi öylece hayatımıza dönebileceğini mi düşünüyorsun?
Let me guess, you didn't get your contract and now you think you can just waltz back into our lives?
Hey, Perrin… Sözleşmeni yanlış okumadıysam konuştuğun kadar para almıyorsun.
Hey, Perrin, unless I read your contract wrong, you don't get paid by the word,
Benim için bunu yaparsan eski sözleşmeni yırtacağım… ve sana bir milyon dolar avans vereceğim.
You do this for me, right, I will rip up your old contract.
Eğer sözleşmeni kontrol edersen… bu söylediklerimi sormak istediklerinin karşılığını bulacağından eminim.
If you take that contract, I think you will find it doesn't say anything about asking questions.
Evet, senin dizinin işi bittiğinde, kimse seni takımda istemezken ben yine de senin sözleşmeni uzattım ve senin maaşına zam bile yaptım.
Yeah, and when your knee crapped out and no one wanted you, I still extended your contract, and I think I even gave you a raise.
karınla Konuşarak evlilik sözleşmeni onurlandırabilirsin.
you will honor your marital contract by coming in to my office and speaking with your wife.
büyük askeri sözleşmeni görüşmeniz için onu kulübüne götüreceksin.
gobble down filets and lobby for your big military contract.
bütçe toplantısını yeni yaptık… ve senin sözleşmeni yenileyip yenilemeyeceğimizi bilmiyorum.
I don't know that we're renewing your contract. Holly, I'm sorry to tell you this.
Ben dolandırıImıyorum. Bu yüzden o kıllı sözleşmeni alıp!
That's why you can stick your hairy contract up your hairy arse! It's a dishonest con!
Sözleşmemde böyle yazıyor.
That's what my contract says.
Bildiğin üzere, sözleşmemde son kurgunun bana ait olduğu garantisi var.
As you well know… my contract guarantees me final cut.
Sözleşmemde seni arzulamam gerektiği yazmıyor.
My contract doesn't say I have to desire you.
İmzaladığım tüm sözleşmeler kendi kişisel etik kurallarım tarafından zorla yaptırılmaktadır.
Any contract I sign is enforced by my own personal code of ethics.
Ben bir avukatım ve sözleşmemiz var. Sizi dava edeceğiz.- Dava mı?
I'm a lawyer, we have a contract, we will sue?
Gladys teyzeyle sözleşmeniz verilen hizmetlerle bağlantılı tıbbi masrafları içermiyor.
Your contract with Auntie Gladys did not include any medical costs… associated with services rendered.
Sizin sözleşmeniz bizim çıkarlarımızı koruyacağınızı belirtiyor.
Your contract specifies that you are to defend our interests.
Results: 66, Time: 0.0256

Top dictionary queries

Turkish - English