Examples of using Sürekli kavga in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sürekli kavga da kavga. .
We fight, fight all time.Durumları hakkında sürekli kavga ederler.
They're always picking fights about their status.Onlar sürekli kavga ederler.
They fight constantly.Sürekli kavga eden sizsiniz.
It's you two who fight all the time.Ama annemle sürekli kavga edip, onu dövdü.
But he always fought with Mom and hit her.Annemle babam sürekli kavga ediyorlardı.
My parents were fighting, like, all the time.Evlendiğimiz zaman, sürekli kavga edip hiç sevişmeyen tiplerden olmayacağız?
Like, when we get married, it's not all fighting, no sex?Bazla sürekli kavga ediyorduk.
Baz and I were fighting.Sürekli kavga edip başımıza bela açıyoruz.
We're always fighting and getting into trouble.Neden sürekli kavga ediyorsun oğlum?
In fistfights, son? Why are you gettin?Sürekli kavga ediyorduk.
We fought all the time.Sürekli kavga ederler ve hangisi haklı hiç bilemezsin.
They always quarrel and you never know which one is right.Sürekli kavga edip barışıyoruz.
We always fight and made up.Eskiden sürekli kavga ediyorduk.
We fought all the time.Sürekli kavga ediyorlardı.
They fought constantly.Sürekli kavga ediyoruz.
We're fighting all the time.Onun yerine sürekli kavga eden bir çift olduk.
Instead we just ended up fighting all the time.Sürekli kavga eden bir karı-koca varmış.
There Seninle sürekli kavga edenin Cecily olduğunu sanıyordum.
I thought it was Cecily who always fought with you.Sürekli kavga ediyormuşsunuz.
You fight all the time.
