SÜSLERINI in English translation

decorations
dekorasyon
madalya
süsleme
süsü
süs
dekor
ornaments
süsü
süs
süsleme
ziynet
adornment
süsü
bir bezentidir
ziyneti
finery
süslerini
şıklık
süslü elbiseleri
pomp
i̇htişam
gösteriş
şatafat
süsünü

Examples of using Süslerini in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Madem Noele bu kadar düşkünsünüz nedep hep… Noel süslerini asmak için son dakikayı bekliyorsunuz?
If you guys love Christmas so much, why do you always wait… until the last possible minute to put up the Christmas decorations?
Chance ailesi gizlice Howdyse sızdı Noel süslerini arakladılar, ve her bir rafı boşalttılar.
The family Chance snuck into Howdy's with stealth to snatch holiday trinkets and clear every shelf.
Evlenme ümidi kalmayan, ihtiyarlayıp oturmuş kadınlara, süslerini açığa vurmamak şartiyle, dış esvaplarını çıkarmaktan ötürü sorumluluk yoktur; ama sakınmaları kendileri için daha iyi olur.
As for women that are past childbearing who have no hope of marriage there is no fault in them that they discard their cloaks provided they do not reveal their adornments, but it is better if they abstain.
sabah akşam yalvaranlarla beraber olmakta sebat et.! Dünya hayatının süslerini arzulayarak sakın gözlerini onlardan başkasına kaymasın.
seeking His Countenance; and let not thine eyes overlook them, desiring the pomp of the life of the world; and obey not him
sabah akşam yalvaranlarla beraber olmakta sebat et.! Dünya hayatının süslerini arzulayarak sakın gözlerini onlardan başkasına kaymasın.
evening, desiring His Face, and do not lose sight of them, desiring the glitter of the life of this world. And do not obey
Dünya hayatının süslerini arzulayarak sakın gözlerini onlardan başkasına kaymasın.
obey he whose heart We have made neglectful of Our remembrance; so that he follows his own lust,
sabah akşam yalvaranlarla beraber olmakta sebat et.! Dünya hayatının süslerini arzulayarak sakın gözlerini onlardan başkasına kaymasın.
evening seeking His and let not thine eyes countenance rove from them seeking the adornment of the life of this world, and obey thou not
sabah akşam yalvaranlarla beraber olmakta sebat et.! Dünya hayatının süslerini arzulayarak sakın gözlerini onlardan başkasına kaymasın.
the evening, seeking His countenance. And let not your eyes pass beyond them, desiring adornments of the worldly life, and do not obey
sabah akşam yalvaranlarla beraber olmakta sebat et.! Dünya hayatının süslerini arzulayarak sakın gözlerini onlardan başkasına kaymasın.
evening desiring His goodwill, and let not your eyes pass from them, desiring the beauties of this world's life; and do not follow
Binlerce yıldır doğa tarafından yaratılmış kireçtaşından süsler ve parlayan kristaller mağaranın duvarlarını süslüyor.
Limestone ornaments and glittering crystals created by nature over millennia decorate the cave walls.
Yiyeceklere, süslere ve oyunlara ihtiyacımız olacak.
We're gonna need food, decorations and games.
Süsler katkısız değil, bunlar onun için iyi dileklerin simgesi.
Not mere ornaments, they're symbolic of his blessings for her.
Süsler gerçek.
The decorations are real.
Ufak ve şirinken yaptıkları süsleri istiyorum ben… şimdi yaptıklarını değil.
I want the ornaments from when they were young and cute, not from now.
Süsler, hediye kutuları.
Decorations, gift wrapping.
Peki, süsleri kimin çaldığını bulmaya çalışalım.
Okay, we will try and find whoever stole the ornaments.
Süsleri de getir. Hoş,
Bring decorations and she will wake up to a nice,
Süsleri getirecek ve yiyecekler ve masa 6:00da hazır olacak.
He's got to get the decorations and the food and the tables set up by 6:00.
Hilt süsler garip.
Hilt ornaments weird.
İnsanlar, süsler ve ışıklar asar.
People hang decorations and lights.
Results: 43, Time: 0.0319

Top dictionary queries

Turkish - English