SINIF ARKADAŞLARINA in English translation

your classmates
sınıf arkadaşın

Examples of using Sınıf arkadaşlarına in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Şimdi biliyoruz ki sen, sınıf arkadaşlarına… sırtını dönen türden bir hainsin.
Now we know what kind of a traitor you are, want to turn in your classmates.
Bu yüzden Bruce sınıf arkadaşlarına okulda olduğu kadar iyi olabileceğini gösterdi!
So Bruce showed his classmates that he can be as equally good as them in school!
hem senin sahte kimliğinin ayrıntılarını hem de bu hizmetimi sınıf arkadaşlarına nasıl sunabileceğimi konuşmuyoruz?
I go have some coffee, discuss the particulars of your I.D. and how we might market my services to your classmates.
Eminim Cuma itibariyle ameliyat izini bütün öğretmenlere ve sınıf arkadaşlarına gösterdi.
I'm pretty sure as of Friday she had shown her appendix scar to every one of her teachers and classmates.
Şimdi Twispin eski sınıf arkadaşlarından biriyle özel bir röportajımız var.
We have an exclusive interview with one of Twisp's former classmates.
Ölen çocuğun sınıf arkadaşlarıyla konuştum, bir kankası varmış.
I spoke to some of the dead son's classmates. He's got a buddy.
Yeni sınıf arkadaşlarımla iyi geçiniyorum.
I'm getting along well with my new classmates.
Kız kardeşim eski sınıf arkadaşlarından biriyle evleniyor.
My sister's getting married to one of her old classmates.
Hâlâ buralarda yaşayan sınıf arkadaşlarıyla konuşmak isteriz.
We would like to talk to some classmates that still live in the area.
Sınıf arkadaşlarını ateşe vermekten fazlası gibi mi?
Like setting more classmates on fire?
Ben Hansın sınıf arkadaşlarından birisiyim.
I was one of Hans's classmates.
Sınıf arkadaşlarının hepsi gidiyormuş.
All her classmates are going.
Selam sınıf arkadaşlarım!
Hello, classmates!
Onun sınıf arkadaşlarıyla yine konuştuk.
We have talked to her classmates again.
Kendini sınıf arkadaşlarının alayına maruz bıraktı.
He exposed himself to the ridicule of his classmates.
Cindynin sınıf arkadaşlarının listesini inceledim.
I went through a list of Cindy's classmates.
Ama sınıf arkadaşlarını ezdiklerinde üzüntü duyarlar.
But they get upset when they run over classmates.
Kız ayrıca bazı sınıf arkadaşlarıyla… bekaret yemini etmiş.
She even took a public virginity pledge with some of her classmates.
Sınıf arkadaşı bu demek, Lynette.
That's what classmates means, lynette.
Sınıf arkadaşlarından biri başka bir ünlü heykeltıraş olan Sergey Konenkovdur.
One of her classmates was another famous sculptor Sergey Konenkov.
Results: 46, Time: 0.0256

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English