Examples of using Sızma in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sızma parçası buydu.
Konumuz sızma değil, savaş kışkırtıcılığı.
İçeriye sızma şansım hiç yok.
Sızma başladı.
Eve sızma niyetim yok.
İçeri sızma işinde en iyisi sizsiniz.
Buralardan herhangi bir sızma olmadığını da teyit ettiler.
Burada sızma varsa, hemen fişi çekmeliyiz.
Ayrıca böceklerin, su şebekesine sızma yolu aradığını biliyor muydunuz?
Sızma görevi daha mantıklı olur.
Sızma noktasında sizinle buluşuruz.
Burası sızma noktası.
Arılara sızma vakti geldi. Tamamdır.
Yabancı elçiliklere sızma ya da Greenpeace elemanlarını gözaltına alma işine geri dönersin!
Jelconun uzmanlığı sızma ve işkenceydi, yönetmek değildi.
Sızma 101e geç kaldım.
Sızma işlemi başlatıldı efendim.
Pekala, ama sızma işi için biraz eğitime ihtiyacım var.
Sızma veya alveoler kanama yok. Ciğerler temiz.
Sızma veya alveoler kanama yok. Ciğerler temiz.