Examples of using Saklanmakta in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Saklanmanın bana bir faydası olmadı.
Baltarın eteklerinin altına saklanmanın direnişe yardım etme şeklin olduğunu söylemeni dinleyeceğiz.
Geçmişinden saklanmayı bırakıp… liderliğe soyunmak istersen, önden buyur. Tamam Doktor.
Schultzun gettoda saklanması konusunda söylenenleri duydun mu?
Kumandan Schultzun gettoda saklanması konusunda söylenenleri duydun mu?
Onu bize getireceksen saklanmanın ne anlamı var? Şimdi yandık!
Onu bize getireceksen saklanmanın ne anlamı var? Şimdi yandık!
Saklanmayı bırakalım ve FBIa teslim olalım.
Ama saklanmaya devam ederseniz bunun hiç yararı olmaz.
Kim o? Saklanmayı bırak da, ortaya çık?
Üstelik Dandan saklanmayı bıraktığını söylediğini sanıyordum.
Sen kurtları saklandıkları yerden çıkar ve bana getir.
Saklanmayı bıraktım. Güçlerimi bize zarar verenlere karşı kullandım.
Saklanmayı bıraktım. Güçlerimi bize zarar verenlere karşı kullandım.
Saklandığın yerden çıkıp üzerimize çullanacağın kısmı atlayabilir miyiz?
Saklanmayı bırakmalıyız. İnsanlar bizim nerede olduğumuzu merak edecekler.
Saklanmanın faydası yok. Joey!
Saklanmanın faydası yok. Joey!
Aylarca saklanması nedeniyle sokak ve insan korkusu oluştu.
Benden saklanmanın faydası yok. Kylie?