Examples of using Salatayı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Salatayı yapabildiğine emin misin?
Salatayı nasıl yaktın Elvin?
Aileye taziyelerimizi bildir… salatayı bırak ve doğrudan eve gel.
Salatayı karıştırmak için bir kase istermisiniz?
Salatayı yapabildiğine emin misin?
Salatayı paylaşacağız ve ekmeğimizi de gönderin bu arada.
Sen al şu salatayı, git mutfağa paket yaptır.
Sen de salatayı nasıl yapacağıma karışamazsın.
Bozuk salatayı veren bendim.
Salatayı yap.
Salatayı da götürebilir misin?
Axl da salatayı hazırlayacak.
Çok yavaş görünüyorsun o yüzden salatayı es geçip risottoya geleceğim.
Kendisi gurme aşçıdır. Yani salatayı karıştırmayı iyi bilir.
Olamaz, o zaman ben ıstakozsuz, yarım salatayı kaçırırım.
Az önce içtim, ayrıca salatayı bitirmem gerekiyor.
Ben de salatayı yapayım.
Olamaz, o zaman ben ıstakozsuz, yarım salatayı kaçırırım.
Hala açsanız eğer, köpekten salatayı geri alabilirim.
Ve kızarmış ekmek istememizden salatayı yeni bitirmiştik.