SALDIRMAK IÇIN in English translation

• to attack
• to strike
• to hit
• to assault
• to invade
• to storm
• to pounce

Examples of using Saldırmak için in Turkish and their translations into English

Barbar ordusu doğrudan Romanın kalbine saldırmak için Alplere tırmandı.
To strike directly at Rome's heart. His barbarian force scaled the Alps.

Washingtonun korkusu General Howeun bize saldırmak için nehri geçmesi.
Washington fears that General Howe will ford the river to strike at us.

Washingtonun korkusu General Howeun bize saldırmak için nehri geçmesi.
Will ford the river to strike at us. Washington fears that General Howe.

Belki de saldırmak için daha uygun bir yöntem seçsek daha iyi olacaktı.
Perhaps we should have planned a more viable line of attack.

Bak… saldırmak için kurbanının yalnız kalmasını bekledi.
Look… both times it attacked, it waited until its target was isolated.

Capshaw kanazilasyonda sana saldırmak için emir almış olabilir.
Capshaw could have ordered the attack on you in the sewers.

Ona saldırmak için değil!
Not to engage her!

Saldırmak için de en iyi yer burası Locksleynin dışı.
The best place to launch an attack is here, outside Locksley.

Orijinal kaynaklar, Mehmedin Trabzona saldırmak için gerçek motivasyonlarını açıklamaları farklılık gösterir.
The original sources differ on their explanation of Mehmed's actual motivations for attacking Trebizond.

Jason saldırmak için odaya geliyor.
Jason comes storming into the room.

Gösteri sizin saldırmak için Payback.
Payback for attacking you on the show.

Livewirea saldırmak için plan yapmadan seni de götürdüğüm için üzgünüm.
I'm sorry I made you rush in on Livewire without a plan.

Saldırmak için kullanabileceğimiz herhangi birşey?
Anything we can use to fight back?

Ya saldırmak için topunuza odaklanırlarsa?
What if they focus the attack on your cannon?

Darken Rahla saldırmak için kullanabilirdik.
We could have used it to attack Darken Rahl.

Birliklere saldırmak için eğitilirlerdi.
Trained to fight alongside the troops.

Yerel Rus idaresi Norveçteki kurumlara saldırmak için bu üzücü olayı bahane etti.
Russian leaders use this terrible event as an occasion for aggression Norwegian institutions.

Ama topraklarımızı Birleşik Devletlere saldırmak için üs olarak kullanamazsınız.
But you cannot use our land as a base from which to attack the United States.

Bize Federasyona saldırmak için zamanlamanın mükemmel olduğunu söyledin.
You told us the timing was perfect for an attack on the Federation.

NCISin güvenli evine saldırmak için içerden bilgi almak gerekir.
Attacking an NCIS safe house requires inside information.