Examples of using Salonlarda in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu arada, The Doors daha büyük salonlarda çalmaya başlar.
Koridor ve salonlarda yürürken… duvarlara yakın bir şekilde tevazu içerisinde yürürüz.
Geceleri salonlarda dolaşır benden önce gelenlerin yüzlerine bakar
Pariste, hatta tüm Avrupada, kafelerde ve salonlarda.
Çamur doğumluların kırılmış taşlar ve bir zamanlar evimiz olan boş salonlarda özgürce dolaştığı bir yer.
Şimdi bizden açıklama bekliyorlar. insanlar bu masalara deli oluyor, Pariste, hatta tüm Avrupada, kafelerde ve salonlarda.
görünüşe göre diğer salonlarda her çeşit eğlence varmış.
Koridor ve salonlarda yürürken.
Merdivenler o kadar yüksekti ki ucu bucağı görünmüyordu ve her yerdelerdi; salonlarda, köprülerin üstünde, taşların içine bile oyulmuştu.- Ve onun sureti.
Linz, Graz ve Wiener Neustadt şehirlerindeki salonlarda sadece ilk tur maçlarıda yapılmıştır.
Salon babamı mutlu ediyor ama zarar ediyoruz.
Düzenli olarak Kontesin salonuna gelip ondan büyülenmis gibi gözüküyormus.
Sen ve arkadaşın salonun karşısındaki daireye zorla girdiniz.
Bu salon danslarını bırakmalısın, Stevie.
Böyle gelmeye devam ederseniz salon ücreti ödemek zorunda kalacaksınız.
Güzellik salonuna gidecek vaktim yok.
Salon, kumarhane katı
Salon dediğin bu kafesde oynamak oldukca zor.
Bana Villageda öğrendiğin salon sosyalizmi saçmalıklarını satma.
Yani dün gece salon kapanırken buradaydın?