Examples of using Sam in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sen Sam olmalısın.
Bu Sam kimdir, neyin nesidir?
Sam, Louyu niye öldürsün ki?
Ham, Sam, saman ve tahılı yükleyin.
Sam, kızıl geyik mısır yemiyor.
Hastaneden Sam Carr aradı.
Bunlar Sam ve Dick.
Sam yapmışa benziyor gene de.
Bu öğlen Sam Harris ile bir telefon görüşmem oldu.
Öyle görünüyor ki Sam gelemedi, böyle diyelim gitsin.
Siz Sam olmalısınız.
Sam Houston Ulusal Ormanında bir ceset bulmuşlar.
Üç oğlu vardı: Sam, Ham, Yafet.
Galiba Sam hakkındaki içgüdülerim doğruymuş, ne dersin?
Oldukça iyiydi, taa ki Sam gelip, suç oranlarından bahsedene kadar.
Sam gibi yüksek işlevli değil.
Sam vefat ettikten sonra ortadan kayboldu.
Şarkıyı Sam Harrise söyledim diye mi?
Bunu çok isterdim Sam. Ancak bu hafta sonu mümkün değil.
Bahse girerim Sam benimle aynı fikirdedir.